Morfoloji :
Larvaları alt familyaya bağlı olarak farklıdır. Anophelinae türleri su yüzeyine paralel (yatay) durmaları ile su yüzeyine eğik olarak asılı Culicinae larvalarından kolayca ayrılır.Pupaların baş ve göğüs kısmı tek parça hâlinde birleşmiştir; abdomenin yarısı bir yapı olarak bu birliğe bağlanmıştır. Göz çiftleri oldukça büyüktür. Diğer böceklerdeki pupların aksine, sivrisinek pupları çok hareketlidir. Abdomenin vertikal hareketleri ile hızlı, fakat düz olmayan bir hareket meydana gelir. Su yüzeyinin hemen altında bulunurlar.
Biyolojisi :
Sivrisinekler tam başkalaşımlı böcekler olup 4 evreden geçerler: Suda geçen yumurta, larva, pupa evreleri ile karada geçen ve ergin evre.
Sivrisinekler doğru bilinenin aksine kışın da hangi evrede olursa olsun yaşayabilir. Yumurtadan çıkan sivrisinek yavrularının (larva ve pupa), büyüme evrelerini tamamlayabilmeleri için küçük bir su birikintisine ihtiyaç duyar. Bu, çamurlu bir yağmur suyu, bataklık, çeltik, havuz suyu ya da teneke kapta birikmiş bir su olabilir. Ancak durgun sular sivrisineklerin tercih sebebidir. Çünkü bu sular, içerdikleri fotosentez yapabilen bitki öbekleri sayesinde, oksijence zengindirler.
Sivrisinek yumurtaları su bulunan her ortamda gelişebilirler, ancak bazı şartların sağlanması gerekir: Yumurtadan çıkacak olan larva, yetişkin bir sinek oluncaya kadar farklı evreler geçirecektir. Her evrede de yavru sineğin farklı ihtiyaçları olacaktır. Kuraklık ve aşırı sıcak da yumurtaların gelişimini engelleyebilir.
Bir sivrisineğin kan emmek için konukçusunu nasıl bulduğu tam olarak bilinememektedir. Kanda bulunan aminoasitlerin, eminlerin ve amonyağın karışımı cezbedicidir. En iyi cezbetme etkisinin nem ve sıcaklık olduğu bilinmektedir.
Anopheles yumurtaları iki ucu yukarıya doğru kıvrık , kayık tarzında ve tek tek suya bırakılırlar. Yumurtalar bazen su üzerinde dantel şeklinde küme yaparlar.
Aedes türünün yumurtaları koyu renklidirler ve suda yüzemezler.Daha çok yağmur veya kar sularının toplanabileceği nemli veya kuru zeminlere tek tek bırakırlar. Aedeslerde yumurtada larva gelişimi susuz zamanlarda da sürer. Ancak yumurtadan larva çıkışı su ile temas halinde olabilmektedir.
ulex türü ise yumurtaları paket halinde bırakırlar. Larvalar yumurta paketlerinin suyla temas ettiği yerden su içine çıkarlar. Ortalama 2-3 gün içerisinde açılan yumurtalardan çıkan larvalar üç kez deri değiştirerek sıcaklığa bağlı olarak yaklaşık 10 gün ila 6 ay arasında pupa dönemine girerler. Larvaların vücutları saydam bir kitinsel örtü (kutikula) ile kaplıdır. 4-5 gün süren pupa döneminin ardından başkalaşım (metamorfoz) tamamlanır ve ergin sivrisinek 5-6 dakika içinde ortaya çıkar.
Halk sağlığı açısından önem taşıyan Anopheles cinsi dişileri bir seferde 400’e kadar yumurta bırakabilirler. Dişi sivrisinek 1-2 aylık ömrü süresince bir ila dört döl verebilir.
Gündüzleri üreme yerleri çevresinde dinlenen sivrisinekler güneş batımı ile birlikte çiftleşmek veya beslenmek için uçmaya başlarlar. Sivrisinekler zayıf uçucudurlar. Genellikle kendi güçleriyle üredikleri yerlerden 500-1000 m’den fazla uçmayı tercih etmezler.
Ses :
Geceleri sivrisinekler çoğu zaman görülemezler ve yalnızca tipik vızıltılarıyla kendilerini belli ederler. Henüz uyuyamamış insanları kısa süreli rahatsız eden bu vızıltılar, sivrisinekler de yaşamın devamı için önemlidir.
Erkeğin kafasından çıkan 2 tane küçük ve tüylü duyargada bulunan çok sayıda duyu hücresinden meydana gelmiş Johnston organı, ses dalgalarının titreşimlerini alır ve ayırt eder. Bu tüylü duyargalar yalnızca dik durumdayken ses titreşimlerine karşı duyarlıdırlar. Johnston organı, eşeylerin bulunmasında çok önemlidir. Dişinin çıkardığı titreşimler belli bir rakamdan sonra (100-8000 titreşim/saniye) erkeklerde çiftleşme isteği yaratır. Erkeklerin sürü oluşturduğu evrelerde bu vızıltılar en üst seviyeye çıkar.
Besin :
Larvaların besini algler, bir hücreliler ve detritusdur. Megarhinus larvaları kendi türlerine saldıracak kadar yırtıcıdır.
Ergin dişi ve erkeklerin besini bitki ve meyve sularından aldıkları şeker ve proteinden oluşur. Dişiler, yumurta yapabilmek için kan emmek zorundadır. Laboratuvar ortamında bitkisel besinlerle uzun süre yaşatılabilirler fakat yumurta elde edilemez. Familya türlerinin hepsi kan emmez; tamamen bitkisel beslenenler de vardır.
Taşıyıcılığı :
Sivrisinekler kan taşıdıkları için hastalık bulaştırma riskleri vardır. Örneğin sarı humma, fil hastalığı, batı nil virüsü ya da sıtma gibi parazit hastalıklarını taşıyabilirler. AIDS'e sebep olan HIV virüsü ise bu canlılarda gelişme ortamı bulamaz. Virüsler sivrisinekler tarafından taşınmaz.
Ergin dişi ve erkeklerin besini bitki ve meyve sularından aldıkları şeker ve proteinden oluşur. Dişiler, yumurta yapabilmek için kan emmek zorundadır. Laboratuvar ortamında bitkisel besinlerle uzun süre yaşatılabilirler fakat yumurta elde edilemez. Familya türlerinin hepsi kan emmez; tamamen bitkisel beslenenler de vardır.